Zemzem kuyusu dünyadaki en eski kuyu sayılır. Tıbben ispatlanmıştır ki, zemzem ….
-Zemzem
kuyusu dünyadaki en eski kuyu sayılır. Tıbben ispatlanmıştır ki, zemzem
suyu her türlü virus, bakteri ve benzeri mikroplardan tamamen arınmış
temiz bir sudur. Aynı şekilde zemzem suyunun bir çok kronik hastalık
için şifa kaynağı olduğu da ispatlanmıştır. Bunun da ötesinde zemzem
suyu, diğer normal suda bulunmayan büyük bir enerji içerdiğine dair
deliller vardır. Belki de tıbbın tedavi ve şifalarına çare bulamadığı
nice insanların hikayelerini burada anlatmaya sayfalar yetmez . Bu
insanlar hac veya umreye geldiklerinde, samimi bir niyyetle bu suyu şifa
niyetiyle içtikleri vakit, Allah onlara şifa verir. Bundan dolayı; hac
yolculuğunun baştan sona kadar şifa olduğunu söyleyebiliriz. Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Zemzem suyu, içilen niyyete göre (her hastalığa) şifadır.” (İbn Mace)
-Japon
bilim adamı “Masaru Emoto”, zemzem suyu ile ilgili yaptığı bir sunumda
şöyle der: Zemzem suyu, hastalıkları tedavi eden şifa özellığinden
dolayı diğer normal sulardan farklı bir özelliğe sahiptir. Yapılan
inceleme göre, zemzem suyuna Kuran ayetleri okunduğu vakit, bu suyun
şifa verme gücünün (enerjisinin) arttığı, ve onu oluşturan parçacıkların
(minarellerin) değiştiği ispat edilmiştir. Bu sebeple Peygamber
(s.a.v.): “Zemzem suyu, içilen niyyete göre şifadır” buyurmuştur. (İbn
Mace). Öyle ise hac mevsimini fırsat bilip zemzem suyundan bolca içmeyi
fırsat bilelim.
-Bilim
adamları, tefekkür ve düşünmenin gerginlik ve iç sıkıntıları kökten
tedavi ettiğini vurgulamışlardır. Bu sebeple tefekkür; beden işleyişinin
tanzimi için, psikolojik ve sinirsel iç karışıklıkların ortadan
kaldırılmasına karşı müthiş bir stratejidir. Tefekkür sporu, akli
yeteneği (zekayı) ileri seviyeye taşır, bedenin rahat bir uyku uyuyarak
dinlenmesini sağlar. Böylece üretkenlik hüneri artar,problemleri
çözmede kişi kendini güçlü hisseder ve beyin sinirlerine canlılık
kazandırır. Diğer yandan tefekkür (düşünce), beyindeki bazı kimyasal
maddelerin artmasını sağlayarak ömrün uzamasını sağlar.Hac yolculuğunu
yaşayan kimse şunu kesin olarak görür ki, bu yolculuk, tefekkür,
düşünme, nefis muhasebesi ve Yüce Allah’a dua ile dop dolu bir
yolculuktur. Bundan dolayı Allah: “Kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri için”
(Hac: 28). O halde şimdi, Yüce Allah’a, bizi Arafat meydanında durmaya
ve bu eşsiz manzarayı tefekkür etmeye muvaffak kılması için dua ve
niyazda bulunalım.
- Yedi
sayısının hac farizası ile ilgisi vardır. Bizler kabenin etrafında yedi
defa döneriz, Safa Merve arasında yedi kere sa’y yaparız, Şeytanı yedi
taşla taşlarız. Namazlarımızda kıbleye yönelıyoruz. İlginç olan şu ki, (
القبلة ) Kıble kelimesi de Kuran’da yedi kez zikredilmiştir. İşte kıblenin zikredildiği yedi ayet şunlardır:
1- “İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler” (Bakara: 142).
2- Kıbleyi (Kabeyi) biz ancak peygambere uyanı, geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık” (Bakara: 143).
3- “İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyorüz.” (Bakara:144).
4- “Yemin olsun ki (habibim!) sen ehl-I kitaba her türlü ayeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler” (Bakara:45).
5- “Sen de onların kıblesine dönecek değilsin” (Bakara:45).
6- “Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler” (Bakara: 45).
7- “Evlerinizi (kıbleye doğru) namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın” (Yunus: 87).
إرسال تعليق